*Yeşil ok olumluyu kırmızı ok olumsuzu göstermektedir.  Fed dün politika faizini beklentiler dahilinde 75 baz puan artırarak %2,25 - 2,50 aralığına yükseltti. Karar sonrası basın toplantısında konuşan Başkan Powell, enflasyonu kontrol altına alma hedefinde kararlı olduklarını söylerken bir noktada faiz artırımlarını yavaşlatmanın uygun olacağını bildirdi. Powell'ın açıklamaları sonrasında ABD borsalarındaki yükseliş eğilimi belirginleşti. Dow Jones ve S&P 500 sırasıyla %1,37 ve %2,62 yükselişle günü kapatırken, teknoloji ağırlıklı Nasdaq endeksi %4,06 artış kaydetti. Dolar endeksi (DXY)  ise Fed açıklamaları sonrası 107,5'lerden 106,3 seviyesine kadar geri çekildi. EURUSD paritesi 1,0220'nin üzerini gördü. Yurtiçi tarafa bakıldığında, dün 2.532 - 2.554 arasında hareket eden BIST100 endeksi bankacılık, ticaret ve ulaştırma hisseleri öncülüğünde günü %0,28 oranında primle tamamladı. Endekste 48 hisse günü yükseliş kaydetti. Bu sabaha baktığımızda Meta Platforms'un beklentileri karşılamayan finansalları sonrasında ABD vadelileri satıcılı seyrederken, Avrupa vadelilerin artıda (Euro STOXX 50 yaklaşık %0,7 yükselişte) olduğunu görüyoruz. Asya tarafına baktığımızda ise Hang Seng dışındaki diğer büyük endekslerin yükselişte.  Japonya hariç MSCI Asya Pasifik endeksi yaklaşık %0,7 artıda. Fed sonrasındaki fiyatlamalar ve akşam kontratındaki yükseliş dikkate alındığında BIST100'ün güne %1 civarında alıcılı bir görüntüyle başlamasını bekliyoruz. Bugünün veri takviminde ABD'den yılın 2. çeyreğine ilişkin yıllıklandırılmış çeyreklik bazda GSYH büyümesi öncü verisi, Almanya'dan temmuz ayına ilişkin öncü TÜFE verisi var. Ek olarak Apple ve Amazon'un finansalları izlenecek. Yurt içinde ise TCMB tarafından yılın 3. Enflasyon Raporu yayımlanacak, sonrasında TCMB Başkanı'nın soru-cevap kısmındaki açıklamaları takip edilecek. Ek olarak, TÜİK tarafından temmuz ayına ilişkin ekonomik güven endeksi verisi yayımlanacak. Seans kapanışından sonra açıklanacak finansallar arasında Garanti Bankası ve Ford Otosan bulunuyor.            MAKROEKONOMİ    Fed, dünkü FOMC toplantısında faizleri oybirliği ile 75 baz puan ile beklentilerle uyumlu olarak artırarak Federal fonlama faiz aralığını %2,25-%2,50 bandına yükseltti. Karar metninde, Fed'in enflasyon risklerine karşı son derece dikkatli olduğu ve %2'lik enflasyon hedefine ulaşma konusunda güçlü taahhüdü olduğu belirtildi. Fed Başkanı Powell, ekonominin dirençli olduğunu, iş gücü piyasasının son derecede sıkı fakat enflasyonun çok yüksek olduğunu, enflasyonu düşürmekte kararlı olduklarını ve bu ortamda faizleri 75 baz puan artırma kararı aldıklarını ve bunun yanında bilanço daraltma sürecini ciddi şekilde devam ettirdiklerini belirtti. Son göstergelerin harcama ve üretimde yumuşamaya işaret ettiğini, buna karşın işsizlik oranının son 50 yılın düşük seviyesinde olduğunu ve iş gücü piyasasının güçlü olmasının, halen talebin güçlü olduğunu gösterdiğini ve fiyat baskılarının birçok mal ve hizmette belirginleştiğini belirtti. Bunun yanında, ikinci çeyrekte konut piyasasında ve yatırımlarda yavaşlama gördüklerini ve iş gücü talebinde biraz yavaşlama olabileceğine dair işaretler bulunduğunu belirtti. Powell, önümüzdeki aylarda talebin yumuşadığını, fiyat baskılarının azaldığını ve enflasyonun aşağı geldiğinin kanıtlarını görmeleri gerektiğini ve faiz artışlarının hızının gelen verilere ve ekonominin görünümüne bağlı olacağını, her toplantıda verilere bakarak karar vereceklerini ve genel olarak amaçlarının, arz ile talebi dengelenecek bir noktaya getirmek olacağını belirtti. Öte yandan Powell, %2,25-%2,50 faiz oranı aralığının kendilerine göre nötr seviye olduğunu, bununla birlikte gerçekleştirilen faiz artırımlarının etkilerinin ekonomide henüz tam olarak hissedilmediğini düşündüklerini, daha fazla faiz artırımı olabileceğini belirtti. Powell, gerekirse daha büyük faiz artışı adımı atmaktan imtina etmeyeceklerini ve yüksek bir faiz artışı yapabileceklerini ancak henüz buna karar vermiş durumda olmadıklarını belirtti. Bu yılın sonunda faizlerin %3-%3,5 aralığında bir yerde olabileceğini, bununla birlikte mevcut durumda daha fazla belirsizlik olduğunu ve gelecek yıl için para politikası faiz aralığını öngöremediklerini belirtti. Ayrıca FOMC'nin 2023'te faiz artışları öngördüğünü ve eylül ayındaki toplantıda tahminlerin güncelleneceğini belirtti. Bunun yanında, faiz artışlarını bir noktada yavaşlatmanın uygun olacağını, ancak faiz artışlarını hangi noktada yavaşlatacakları konusunda karar vermediklerini belirtti. ABD'de haziran ayına ilişkin dayanıklı mal siparişleri öncü verisi, artan enflasyonist baskılar ve yükselen faiz oranları ortamında hafif düşüş beklentilerine karşın %1,9 artış kaydetti. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın askeri harcamaları artmasıyla savunma amaçlı uçaklar ve parçaları siparişlerindeki (%80,6) sert artış belirleyici oldu. Bunun yanında, ulaşım hariç siparişler aylık %0,3 artışla (önceki: %0,5 artış) ve savunma hariç siparişler de %0,4 artışla (önceki: %0,7 artış) bir önceki aya göre yavaşlama kaydetti. Buna karşın yatırım harcamalarının göstergesi olan hava araçları hariç savunma dışı sermaye malları siparişleri ise haziran ayında da %0,5 oranında benzer artış kaydederek olumlu seyrini sürdürdü. Bununla birlikte, ABD'de son yayınlanan temmuz ayı imalat PMI öncü verisinde son iki yıldaki en yavaş büyüme kaydedilmesi ve iyimserlik göstergelerindeki düşüşlerin de işaret ettiği üzere ekonomideki olası yavaşlama ile ilgili veride önümüzdeki dönemde zayıflama gözlenebilir. Bunun yanında ABD'de konut piyasası verilerinden, satış sözleşmesi yapılmış fakat tapu devri henüz gerçekleşmemiş konut sayısını gösteren haziran ayına ilişkin bekleyen konut satışları, aylık %8,6 gerilemeyle konut talebinin zayıfladığına işaret etti. Özellikle, Fed'in, önümüzdeki dönemde faiz artışlarına devam etmesiyle mortgage faizlerindeki yükselişin konut piyasasını baskılamaya devam etmesi beklenmekte.Ayrıca Almanya'da tüketicilerin değerlendirmelerini yansıtan endekslerden ağustos ayına ilişkin GfK tüketici güveni endeksi, satın alma gücünün olumsuz etkilenmesi, resesyona ilişkin endişeler ve son günlerdeki Rusya kaynaklı doğal gaz akışındaki kesintiler kapsamında enerji fiyatlarının etkisiyle enflasyonun seyrine yönelik belirsizliği artırması nedeniyle -30,6 seviyesine gerileyerek yeni bir rekor düşük seviyede gerçekleşti. Bu kapsamda, söz konusu veri Almanya'da tüketim harcamalarında zayıflığa işaret ederek yılın ikinci yarısına yönelik resesyon beklentilerini teyit etti. Yurt dışında bugün veri takvimine bakıldığında,ABD tarafında, küresel çapta artan resesyon endişelerinin gölgesinde TSİ 15.30'da yılın ikinci çeyreğine ilişkin yıllıklandırılmış çeyreklik bazda GSYH büyümesi öncü verisi takip edilecek. ABD'de yılın birinci çeyreğinde yıllıklandırılmış çeyreklik bazda GSYH %1,6 oranında daralırken, bu daralma, Rusya ve Ukrayna krizinin ekonomi üzerindeki etkileri, artan enflasyonist baskılar ve rekor seviyedeki dış ticaret açığı nedeniyle 2020 yılındaki pandemi kaynaklı durgunluktan bu yana en sert çeyreklik daralma olarak kaydedilmişti. ABD ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde çeyreklik bazda %0,4 oranında büyümesi beklense de, son yayınlanan PMI'lar, ekonomik aktivite ve tüketici güven endeksleri gibi öncü verilerin işaret ettiği üzere Fed'in sıkılaşma adımlarının da etkisiyle büyümenin bu yıl yavaşlaması beklenmekte. Nitekim önceki gün IMF tarafından yayınlanan Küresel Ekonomik Görünüm Raporu'nda, 2022 yılı büyüme tahminlerinde en sert aşağı yönlü revizyon 1,4 yüzde puan ile ABD'de gözlendi, bu kapsamda ABD'nin bu yıl %2,3 büyümesi bekleniyor. Bunun yanında, yılın ikinci çeyreğine ilişkin yıllıklandırılmış çeyreklik bazda çekirdek kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksi de açıklanacak. Fed'in önemli bir enflasyon göstergesi olarak takip ettiği çekirdek PCE fiyat endeksi, birinci çeyrekte yıllıklandırılmış çeyreklik bazda %5,2'ye yükselerek enflasyonist baskıların arttığına işaret etmişti.Ayrıca ABD'de TSİ 15.30'da 23 Temmuz haftasına ilişkin yeni işsizlik maaşı başvuruları verisi açıklanacak. Son açıklanan işsizlik maaşı başvurularında kısmi artış gözlense de düşük seviyelerdeki seyrini sürdürmekte ve bu durum, işsizlik oranının, salgın öncesi dönemden bu yana en düşük seviyelerdeki seyri de dikkate alındığında istihdam piyasasının sıkı olduğuna işaret etmekte. Ancak son günlerde ABD'de bazı büyük şirketlerin işe alımları yavaşlatma planlarını açıklamaları nedeniyle işsizlik maaş başvurularında artışlar önümüzdeki dönemde gözlenebilir.Bunun yanında, Almanya'da TSİ 15'te temmuz ayına ilişkin öncü TÜFE verisi takip edilecek. Almanya'da haziran ayında TÜFE yıllık %7,6'ya hafif gerileyerek son beş aydır ilk kez düşüş kaydetmişti. Almanya'da temmuzda ise elektrik tüketim vergilerindeki indirimler ve ılımlı küresel petrol fiyatlarının desteğiyle yıllık bazda enflasyonun %7,4'e hafif gerilemesi bekleniyor.Yurt içinde ise, TCMB tarafından TSİ 10.30'da yılın üçüncü Enflasyon Raporu yayınlanacak, enflasyon patikasının seyri ve TCMB Başkanı'nın soru-cevap kısmındaki açıklamaları dikkatle takip edilecektir.Bunun yanında, TSİ 14'te TCMB'nin geçen haftaki PPK toplantısına ilişkin özetleri yayınlanacak. TCMB, geçen hafta politika faizini beklentiler doğrultusunda %14 seviyesinde sabit bırakmıştı. Karar metninde resesyon vurgusu dikkat çekerken, jeopolitik gelişmelerin etkisiyle küresel büyümede artan aşağı yönlü risklerle birlikte cari dengeye yönelik riskler ifade edilmişti, yurt içinde ikinci çeyrek büyümesine yönelik olumlu değerlendirmelere yer verilmişti. Önceki metne göre küresel büyüme görünümünde daha karamsar bir bakış açısı dikkat çekmekteydi ve dünyada resesyon ihtimalinin arttığı belirtilmişti. Ayrıca değerlendirme süreçleri tamamlanan teminat ve likidite politika adımlarına ''kredi'' adımı eklenmişti ve para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edileceği ifade edilmişti. Dezenflasyo