6. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nde gıdanın geleceği konuşuldu

23.10.2020 11:34
6. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nde gıdanın geleceği konuşuldu


Sürdürülebilirlik Akademisi ve Türkiye Gıda İşverenleri Sendikası
(TÜGİS) tarafından, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın destekleriyle
altıncısı düzenlenen Sürdürülebilir Gıda Zirvesi, yurt içi ve yurt
dışından önde gelen gıda markaları, girişimciler, yatırımcılar, kamu
ve sivil toplum temsilcilerini bu kez ‘ekran başında’ buluşturdu.
Pandemi nedeniyle herkese açık ‘online’ etkinlik olarak yapılan
zirvede, pandemi sonrasında gıda ve tarım sektörlerini bekleyen
gelişmeler ve çözüm önerileri tartışıldı.
Sürdürülebilirlik Akademisi Başkanı Murat Sungur Bursa,
Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, tabiatın
8 milyar insanın her türlü gıda ihtiyacını karşılayacak cömertlikte
olduğunu belirterek, “Gıda kapasitesi açısından dünya hepimize yetiyor
ve huzurumuzu bozacak bir arz eksikliği yok. Ancak insanoğlu gıda ve
tarım ürünleriyle ilgili tüketimini yeterince adil ve düzgün şekilde
yönetemediği için müthiş bir sorunla karşı karşıya.
Bursa, “Pandemiyle birlikte, temiz hava solumayla birlikte en
temel ihtiyacımız olan gıdayı tedarik etme noktasına kadar indirgedik.
Dolayısıyla Covid-19, hiçbir gıda sektörü temsilcisinin veremeyeceği
kadar güçlü bir mesajı tüm dünyaya vermiş oldu. Bizim bu mesajı
elimizde meşale gibi taşıyıp insanoğlunun sağlıklı, besleyici,
yeterli, ulaşılabilir ve uygun fiyatlı gıda ürünlerini sürdürülebilir
şekilde tedarik edebilmesi için topraktan çatala, çataldan çöplüğe ya
da yeniden kazanım noktalarına kadar gıdayla ilgili her değer
halkasında en yüksek verimliliğe ulaşmayı sağlayacak çalışmaları
yürütmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

Bakan Yardımcısı Tunç: “Pandemi nedeniyle Türkiye’de gıdaya erişim
sorunu yaşanmadı”

Tarım Bakanlığı Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç, Covid-19
salgınının gıdanın kesintisiz tedarikinin önemini gösterdiğini ifade
ederek, “Bu dönemde güvenilir gıdaya erişim konusu, küresel öncelikler
arasında zirveye çıktı. Günümüzde 690 milyon insan açlık çekerken,
yaklaşık 2 milyar insanın güvenilir, yeterli ve bekleyici gıdaya
erişiminde sıkıntılar yaşıyor. Tahminlere göre pandeminin etkisiyle
2020 sonunda bu rakamların çok daha kötüye gideceği anlaşılıyor.
Bakanlık olarak bu süreçte, tarımsal üretimin kesintisiz devam etmesi
için gerekli tüm adımları attık.
Pandemi sürecinde sektör paydaşlarıyla bir araya gelerek hızlı
aksiyon aldık ve bu sayede Türkiye’de, diğer ülkelerde pandeminin ilk
dönemlerinde yaşandığı gibi gıdaya erişimde sıkıntı söz konusu olmadı.
Çiftçilerin ve mevsimlik tarım işçilerinin üretim alanına erişimini
kısıtlamayacak, hasat edilen ürünlerle tarımsal girdilerin pazara
ulaşımını engellemeyecek şekilde ülke olarak başarılı bir koordinasyon
örneği sergiledik” diye konuştu.

Tarım Bakanlığı’ndan akıllı tarım uygulamaları

Artan dünya nüfusunun gıda ihtiyacını karşılayabilmek için gıda
üretimini 2050 yılına kadar yüzde 60 oranında artırmak gerektiğini,
bunun da doğal kaynakların üzerindeki baskıyı artıracağını vurgulayan
Tunç, sektörde akıllı uygulamalara yönelik artan ihtiyaca ilişkin
şunları söyledi: “Tarımda inovasyona daha fazla yatırım yapılması
kaçınılmaz gözüküyor. Bu nedenle üretim ve verimliliğin artırılması
ihtiyacıyla çevre dostu, yeni ve iyi uygulama tekniklerinin daha etkin
kullanılması gerekiyor. Bakanlık olarak tarımda inovasyon ve
dijitalleşmeyi öncelik ilan ettik. Tohumdan sofraya dijital değer
zincirinin kurulması, tarım sayımının yapılması ve güncellenebilir
veri tabanının oluşturulması, tarımsal verimliliğin artırılması,
kaynakların daha etkin kullanılabilmesi için akıllı tarım
uygulamalarının yaygınlaştırılmasını amaçlıyoruz.”

TÜGİS’ten bilgi kirliliği ile topyekûn mücadele çağrısı

Türkiye Gıda İşverenleri Sendikası (TÜGİS) Genel Sekreteri Kaan
Sidar, gıdayı sürdürülebilir kılmak ve gıda sanayine güvenilir
hammadde temini için tarımın desteklenmesinin önemli olduğunu
kaydederek, “Dünyada üretilen gıdanın yüzde 30’u saklama ve depolama
koşullarının yetersizliği nedeniyle perakende satış noktalarına
ulaşamadan çöp oluyor.
Tüketicilerin ambalajlı gıda sanayi ürünleri hakkındaki bilgi
yetersizliğinin bazı kesimler tarafından istismar edildiğine dikkat
çeken Sidar,’’ Gıda sektörü olarak bilgi kirliliğine karşı daha fazla
gecikmeden topyekûn bir mücadele başlatmamız gerekiyor” çağrısında
bulundu.

Ülker’den yüksek verimli bisküvilik buğday projesi

Sürdürülebilir Gıda Zirvesi kapsamında, ‘Gıda Sanayi için Yeni
Normalin Parametreleri” başlıklı bir panel gerçekleştirildi. Panele
katılan Ülker CEO’su Mete Buyurgan, pandemi döneminde sınırların
kapatılması, karantina ve kısıtlamalar nedeniyle küresel tedarik
zincirleri sekteye uğrarken, yerel gıdanın öneminin arttığını
vurgulayarak, “Ülker’de sürdürülebilir üretim ve tedariki merkeze
alarak, yerel ham maddeye öncelik veriyoruz. Yılda ortalama 1,5 milyon
ton yerli ham madde alımımız bulunuyor. Üreticileri destekleme
projemizin kalıcı temellere oturtulması adına önemli bir projeye imza
attık. Ürünlerimizin kalitesinin sürdürülebilirliğini sağlamak ve
buğday tedarikini uzun yıllar güvence altına alabilmek için, 2007
yılında Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’yle
ortaklaşa hayata geçirdiğimiz projede, bisküvi için ideal buğdayı
geliştirme çalışmalarını başlattık. Bu yıl yaz sezonunda bu ürünün ilk
hasadını gerçekleştirerek mutlu sona ulaştık. Uzun çalışmalar sonunda
ortaya çıkan Aliağa Bisküvilik Buğdayıyla aslında tarım sektörüne
hastalık, kuraklık, iklim değişikliklerine dayanıklı, yüksek verimli,
yerli, milli ve Türkiye’de ilk olan bir buğday türü kazandırmış olduk”
açıklamasını yaptı.
Ülker olarak sadece üretim ve tedarik aşamasında değil,
faaliyetlerinin her adımında kaynakları israf etmeden sürdürülebilir
bir büyüme hedeflediklerini ifade eden Buyurgan, “Bu nedenle tedarik
sürecinde her zaman yerel tedarikçilere öncelik veriyoruz. Yerel
üreticilerimizi destekleyerek, sürdürülebilir tarım uygulamaları
geliştiriyoruz. Gıda kayıplarını ilk aşamadan itibaren, kaynağında
azaltmayı hedefliyoruz. 2019 yılında toplam atıklarımızın yüzde 91’ini
geri dönüştürdük. Ham maddelerin yüzde 98,9’unu bitmiş ürüne çevirme
oranına ulaştık. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “Gıdanı Koru Sofrana
Sahip Çık” kampanyasının destekçileri arasında yer alıyoruz. Dünya
genelinde gıda kaybının ve israfının 2030 yılına kadar yüzde 50
azaltılması amacıyla başlatılan Dünya Kaynak Enstitüsü tarafından
yönetilen 10x20x30 girişimine de destek vereceğiz” ifadelerini
kullandı.

Gıda sanayinde yerelleşme kaçınılmaz!

Aromsa Genel Müdürü Murat Yasa, şirket olarak 2007 yılından bu
yana, olası bir ekonomik krize hazırlıklı olmak için çalışmalar
yaptıklarını belirterek, bu nedenle pandemi döneminde çok ciddi
sıkıntı yaşamadıklarını vurguladı. Bu dönemde yerelleşmenin kaçınılmaz
olacağını hissettiklerini ve şirket kültürünü buna uygun şekilde
değiştirdiklerini belirten Yasa, bu süreçte en büyük desteği zincir
mağazalar ve köklü müşterilerden gördüklerini kaydetti. Yasa,
sanayicinin döviz kurlarından etkilenmemek için yerli piyasaya
yöneleceğini öngördüklerini belirterek, kalite ve fiyatların ithal
hammaddelere karşı ne kadar avantajlı olduğunu göstermeye
çalıştıklarını söyledi.

Tat Gıda dijital tarımla sıçrama yapacak

Pandeminin gıda ve tarımın stratejik sektörler olduğunu ve kendi
kendine yeterliliğin ne derece önem taşıdığını herkese gösterdiğini
ifade eden Tat Gıda Genel Müdürü Oğuz Aldemir, süreçte yaşananları
şöyle aktardı: “Küresel sağlık krizi bazı fay hatlarındaki çatlakları
daha öne çıkardı. Yoksulluğun, eğitim eşitsizliğinin daha da
derinleşeceğini gördük. Kırsaldan kente çok hızlı geldiğimizi ve
kırsalı ihmal ettiğimizi gördük. Diğer bir yandan pandemi süreci biz
gıda şirketlerinin omuzlarına ekstra bir sorumluluk yükledi.
Yürüttüğümüz çalışmalarımızla yerine getirdik.”
Şirket olarak gündemlerinde en önemli konu başlıklarından birinin
tarımda dijitalleşme olduğunu vurgulayan Aldemir, “Tat Gıda olarak
dijital tarım uygulamalarımızı bünyemizde bulunan deneyimli ve
konusunda uzman ekibimizle yönetiyoruz, elde edilen sonuçları ve iyi
uygulama örneklerini çiftçilerimizle düzenli olarak paylaşıyoruz.
Dijital çiftçi multi disipliner bir yapıya geçmiştir iklim
bilimcileriyle, fizikçiler, kimyagerlerle, ziraat mühendisleriyle
iletişimdedir. Bu yapıyı kullanarak biz bir sıçrama yapmanın
peşindeyiz.”

Kölükfakı: “Gıda sanayi değişimi iyi okumalı ve buna uygun
çözümler geliştirmeli…”

Pandemi nedeniyle sağlıklı beslenmeye, bağışıklığı artıran
besleyici gıdalara olan ilgisinin arttığını ve artmaya devam edeceğini
söyleyen Unilever NAMETRUB Dondurma, İçecek ve Gıda Başkan Yardımcısı
Özgür Kölükfakı, “Gıda sanayinin bu değişimi çok iyi okuyup buna uygun
çözümler üretmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Unilever olarak
bu yola çok uzun zaman önce girmiştik. Tüketicilerimize doğal,
besleyici, bağışıklık sistemlerini güçlendirici ürünleri farklı
kategorilerde sunma gayreti içindeyiz.Koronavirüs salgınının ekonomik
etkilerinin en az yarım milyar kişiyi etkileyeceği öngörülüyor.
Tüketiciler fiyata daha hassas olacakları için gıdaların da ekonomik
olması çok daha önem kazanacak. Bu noktada ekonomik ve uzun raf ömrüne
sahip bazı gıdaların besleyici bir seçenek olabileceğine dair mesajlar
vermenin, bizim gibi gıda firmalarının görevi olduğuna inanıyorum”
şeklinde konuştu.

TAB Gıda: ‘Geniş kitleye ulaşan ürünlerimiz hakkında her şeyin
şeffaf bir şekilde bilinmesi gerekiyor’

‘Gıdanın Geleceği İçin Gıda Güvenliği’ oturumunda konuşan TAB Gıda
Kalite Güvence ve Ürün Geliştirme Müdürü Kadir Erkul, TAB Gıda’nın
gıda güvenliği yaklaşımlarını şöyle anlattı: “Geniş bir kitleye ulaşan
ürünlerimiz hakkında her şeyin açık ve şeffaf bir şekilde bilinmesi
gerektiğine inanıyoruz. Bu inançla dijital taraftaki en önemli
projelerimizden biri olan “Ne Yediğini Bil” platformunu oluşturduk. Bu
platform ile restoranlarımıza gelen misafirlerimizin kafalarındaki
soru işaretlerini gidermek hedefiyle ürünlerimizin, üretimden tüketime
uzanan hikâyesi ile anlatıyoruz. Bununla birlikte bir süre önce TAB
Gıda’nın ülke genelindeki 1.200’ü aşkın restoranı, Kültür ve Turizm
Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan ‘’Güvenli Turizm Sertifikasyon
Programı’’ kapsamında RoyalCert tarafından belgelendirildi.’’

Migros, sosyal marka yaklaşımıyla tüketicisiyle güçlü bağ kuruyor

‘Tarım Bizim Geleceğimiz’ başlıklı bir sunum yapan Migros İcra
Kurulu Üyesi Cem Rodoslu, sosyal marka olma yolculuklarını şöyle
anlattı: “Migros’ta sosyal marka olmayı önceliklendirdik ve son 4-5
yıldır da bu konuda çok ciddi mesai harcıyoruz. İyi Tarım Uygulamaları
ile başladık, Anadolu Lezzetleri ile devamını getirdik, şimdi de Tarım
Bizim Geleceğimiz projesiyle sürdürüyoruz. Sosyal marka olmak,
tüketiciyle sonsuz bir duygusal bağ kurabilmek ve tüketiciye bu
samimiyeti geçirebilmektir. Tüm firmaların stratejik pazarlama
planlarında ciddi adımlar atmasını ve çok radikal adımlarla
ilerlemesini öneriyorum. Çünkü büyük değişim ve tüketiciyle büyük
duygusal bağ bu şekilde kurulabiliyor. Bunlar, satışlarınıza ve size
mutlaka pozitif şekilde yansıyacaktır. Önümüzdeki dönemde Eğitim,
Kadın ve Tarım başlıkları altında bütün gelişmiş ve kuvvetli ülkelerin
gelişim sağlamasının çok önemli olduğunu düşünüyorum.”

Diğer paneller…

Sürdürülebilir Büyüme için Değer Zincirinde Yatırım ve Finansman’
başlıklı panelde ise Denizbank Tarım Bankacılığı Genel Müdür
Yardımcısı Burak Koçak ile Frankfurt School of Finance&Management
Bölge Direktörü Erdal Koçoğlu, sektör için büyük önem taşıyan
finansman konusunu tartıştı. ‘Yeni Perakende: Tüketiciler için Dijital
ile Değer Yaratmak’ adını taşıyan panelde ise İSTEGELSİN CEO’su Sedat
Yıldırım görüşlerini açıkladı.
Sürdürülebilir Gıda Zirvesi kapsamında ayrıca Anadolu Grubu Tarım,
Enerji ve Sanayi Grubu Başkanı Deniz Şarman, DİMES Genel Müdürü Ozan
Diren, TÜSİAD Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Nurşen Numanoğlu, Boğaziçi
Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Özertan’ın katılımıyla
TÜSİAD tarafından hazırlanan Tarım ve Gıda Sürdürülebilirliği raporu
ekseninde ‘Tarımsal Arzın Sürdürülebilirliği için Neler Yapılmalı’
başlıklı bir panel gerçekleştirildi.
60'ı aşan konuşmacı ile Sürdürülebilir Gıda Zirvesi 2020'de ‘’Gıda
Perakendesi Hayvan Refahi ve İzlenebilirlik İçin Neler Yapılmalı’’,
‘’Sağlıklı Yaşam İçin Gelecek Besinlerde ‘’’’ Gıda ve Tarımda Dijital
Dönüşüm ‘’Türkiye Organik Pazarındaki Fırsatlar ve Riskler, Sağlıklı
Beslenme ve Yerel Gıdalar ‘’ ,’’ Alışverişçi Davranışları Nasıl
Değişecek ‘’,’’Gıdanı Koru ve Açlığa Son’’ , Ev dışı Tüketim
Sektörünün Sürdürülebilirliği için Tedarikte Güven Zincir gibi
oturumlar yer aldı.

Konferansa iş dünyasının desteği

6. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nin ana sponsorları Aromsa, Fairy,
İstegelsin, Ülker, Migros ve Pallsgard, Denizbank. Zirveye Barilla,
Metro ve Pınar, Tab Gıda, Schneider Electric Platin sponsor Aroma,
Balparmak, Cargill, g2mEKSPER, Golf, İreks, KİB (Karadeniz İhracatçı
Birlikleri), Tat, Progrup ise Gold sponsor olarak destek verdi.

Foreks Haber Merkezi ( haber@foreks.com )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey




'
18:059.530
Değişim :  0,00% |  0,00
Açılış :  9.617  
Önceki Kapanış :  9.530  
En Düşük
9.504
En Yüksek
9.717
imkb grafik
BIST En Aktif Hisseler18:05
ATSYH 52,25 6.766.016 % 10,00  
BURCE 237,90 132.381.870 % 9,99  
KTLEV 155,20 299.708.358 % 9,99  
ORMA 225,70 6.230.243 % 9,99  
ATATP 142,00 234.007.339 % 9,99  
18:05 Alış Satış %  
Dolar 32,4304 32,4759 % 0,09  
Euro 34,7074 34,8520 % 0,38  
Sterlin 40,4970 40,7000 % 0,09  
Frank 35,7037 35,8827 % 0,09  
Riyal 8,6612 8,7046 % -0,01  
18:05 Alış Satış %  
Gümüş ONS 28,36 28,40 % 0,66  
Platin 940,58 941,97 % 0,66  
Paladyum 1.028,27 1.031,38 % 0,66  
Brent Pet. 87,46 87,46 % 0,66  
Altın Ons 2.374,27 2.374,65 % 0,66