İş Bankası GM Bali: Öz kaynaklarımızı bu ülkeden biriktirdik, sistemi korumak kurum olmanın gereği

28.03.2017 12:48
İş Bankası GM Bali: Öz kaynaklarımızı bu ülkeden biriktirdik, sistemi korumak kurum olmanın gereği


İŞ Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, kamunun bankacılık sektörüyle
ilgili ciddi tedbirler aldığını, bu tedbirlerin faydasının belirleyici
döneme girildikten sonra hissedileceğini söyledi. Bali, 'Bu ülkenin
kurumları öz kaynaklarını bu ülkeden biriktirdiler ve bu ülkenin iyi
günlerinde, iyi zamanlarında, iyi müşteri ilişkileriyle biriktirdiler.
Bu ülkenin enflasyonu 15-20'lere giderse, bu ülkenin döviz kuru dâhil
olmak üzere dış açığı, iç dengeleri onarılmaz hale gelirse, sizin
biriktirdiğiniz öz kaynağın değeri zaten o gün itibaren çok ciddi
şekilde erozyona uğrar. Onun için sistemin korunması olağan dışı
dönemlerde, her bir oyuncunun da ihtiyaç duyacağı bir şeydir. Bunu
kurum olmanın, vatandaş olmanın tabii bir gereği olarak görüyorum'
dedi.
Uludağ'da gazetecilerle bir araya gelen İş Bankası Yönetim Kurulu
Üyesi ve Genel Müdürü Adnan Bali bankacılık sektörüyle ilgili
açıklamalarda bulundu. Bir soru üzerine, bankacılık sektörüyle ilgili
reytinglerin düşmüş olmasının ülke için olumlu bir durum olmadığını
belirten Bali şöyle konuştu:
'Reyting düşüşlerinin bankacılık sektörüne yansıması özellikle
otomatik süreçlerle çalışıyor. Dolayısıyla siz yatırım yapılabilir
ülke notunu ülke düzeyinde kaybettiğiniz zaman, kurumlarınızla o
ülkede büyük ölçüde iş yapıyor olmaları nedeniyle aynı anlayışla
güncelleniyor. Yükselirken de böyle oldu aynı şekilde. Orada bir
sıradışılık yok. Benim şu ana kadar gördüğüm, özellikle yatırım
yapılabilir ülke notunu 2 reyting kuruluşundan birden kaybetmek
anlamındaki dönemden bu yana, yani geçen yılın sonlarından itibaren
borçlanmalarımızda bunun çok önemli etkisini görmedik. Hacim bazında
da görmedik, vade bazında da görmedik, maliyet bazında da görmedik.'

'DARBE GİRİŞİMİNDEN SONRA 2.5 MİLYAR DOLAR BORÇ ALDIK'

Bankaların darbe girişiminden sonra 2.5 milyar doların üzerinde
borçlanma gerçekleştirdiklerini ifade eden Bali şöyle devam etti:
'Velhasıl orada çok özel bir şey görmedik. Mesela tahvil ihracı
var. 600 milyon dolarlık bir tahvil ihracıydı. Nihai maliyeti aşağı
yukarı yüzde 5.50'ye geldi bize. Darbeden önce Nisan ayında aynı
tanımlı kağıdı yine ihraç etmiştik. O zaman da 5.47'ydi. Yani ortada
böyle çok özel aman aman fark yok ama Türkiye'ye olan ilginin, iştahın
eski oranda talep çekmediğini söylemek mümkün. Bu normal bir şey. Ona
bakarsak ben de şunu söyleyebilirim Bizim de öyle o kadar çok yüksek
oranlarda ekonomide bir büyüme, kredi talebi gibi fazla bağlı olarak
ihtiyacımız yok. Bizim bu piyasaları süreklilik içerisinde götürmemiz
lazım.'

'EKONOMİYİ YORAN BEKLEYİŞ HALİ'

Referandumun, ülkedeki bankacılık sektöründe de etkili olacağını
söyleyen Bali, ekonomiyi yoran en büyük sürecin bekleyiş ve
belirsizlik olduğunu dile getirdi. Bali şunları anlattı:
'Fonlama faizlerinde son dönem Merkez Bankası'nın, döviz kurları
üzerinde kontrolü sağlamak için yapmış olduğu geç likit penceresini
ortalama olarak yukarıya alması, yurt dışı borçları şu anda tolere
edilebilir görünüyor. Önemli olan bundan sonra nelerin olacağı. Ben
referandum sonrası Türkiye'nin gündeminin burada çok etkili olacağını
düşünüyorum. Referandumdan sonra biz işimize gücümüze dönüp hepimiz
kendi rollerimizin gereklerini yapmaya mı devam edeceğiz, yoksa yine
bir başka tarihe odaklanıp bir başka gündeme odaklanıp bekleyiş haline
mi gireceğiz? Ekonomiyi yoran süreçlerinden bir tanesinin bu bekleyiş
hali olduğunu düşünüyorum. Belirsizlik hali olduğunu düşünüyorum çünkü
çok anlaşılır bir şekilde tüm karar alıcılar, bütün piyasa oyuncuları
alabilecekleri kritik olan ya da olmayan kararlarda önce bir 'ne
olacak' diye bir görme ihtiyacı hissediyorlar. 'Ondan sonra bakalım'
diyorlar. Tevzi yatırım yapacak olan böyle düşünüyor. Bankacılık, iş
dünyası anlamında kendi altyapısının gelişimini sağlamak için dahil
bütün kararlar bu şekilde yürüyor. O da tabi bir iklim yaratıyor' diye
konuştu.

'MALİ POLİTİKALARDA POPÜLİZME GİDİLMEMESİNİ KIYMETLİ BULUYORUM'

Açıklamalarında, kamunun bankacılık sektörüyle ilgili ciddi
tedbirler aldığını söyleyen Bali, bu tedbirlerin faydasının
belirleyici döneme girildikten sonra hissedileceğini açıkladı Adnan
Bali şunları kaydetti:
'Bu yüzden bu kamunun son dönemde almış olduğu tedbirlerin
çıktılarını yeteri kadar hissedemediğimizi düşünüyorum. Aslında çok
önemli, çok ciddi canlandırıcı tedbirler aldı. Ben, biraz daha önümüzü
gören belirleyici bir döneme girdiğimizde, alınan tedbirlerin
çıktılarının çok daha fazla hissedileceğini düşünüyorum. Mesela
2009'da, ikinci yarıdan başlayarak ekonomi bir anda hızlanmıştı. Bütün
bu zorlu siyasi süreçlere rağmen mali politikalarda bir popülizme
gidilmemiş olmasını kıymetli buluyorum. Özellikle de ekonominin
canlandırılması imkânlarının muhafaza edilmesi bakımından.'

'KURUMLAR ÖZ KAYNAKLARINI BU ÜLKEDEN BİRİKTİRDİ'

Sektörün kötü dönemlerinde herkesin feragatte bulunması
gerektiğini vurgulayan Bali, kamunun da bu konuda önemli adımlar
attığını belirtti. Bali, şöyle devam etti:
'Feragat konusunda bakış açılarımızda bazı farklı noktalar
olduğunu gördük. 'Biri bizden feragat talep ediyor da biz de bunu
karşılayalım' demiyorum. Bu sizin içinizden gelmesi gereken, gönüllü
göstermeniz gereken tabii bir reflekstir. Ben bunu refleks olarak
görüyorum. Açık söyleyeyim bu ülkenin kurumları, yüzde 98-99'u, bizim
gibi kurumları büyük ölçüde öz kaynaklarını bu ülkeden biriktirdiler
ve bu ülkenin iyi günlerinde, iyi zamanlarında, iyi müşteri
ilişkileriyle biriktirdiler. Şimdi bir trollük dönemi geldiyse,
bunların da belirttiği gibi adreslerinde aynı karşılığı bulabilecek
yapıcılıkta yönetilmesi lazım. Bu aslında çok özel bir vazgeçiş, çok
özel bir lütufta bulunma hali de değil. Neden değil? Bu sizin iş
doğrularınızla bundan geçer. Çünkü sistemik bir riske maruz
kalındığında, sizin son dönemdeki sınırlı kazanımları elde ettiğiniz
bir takım taktiksel hareketlerinizin ne faydası kalır? Neyi korur? Çok
açık ifade edeyim Bu ülkenin enflasyonu 15-20'lere giderse, bu
ülkenin döviz kuru dâhil olmak üzere dış açığı, iç dengeleri onarılmaz
hale gelirse, sizin biriktirdiğiniz öz kaynağın değeri zaten o gün
itibaren çok ciddi şekilde erozyona uğrar. Onun için sistemin
korunması olağan dışı dönemlerde, her bir oyuncunun da ihtiyaç
duyacağı bir şeydir. O yüzden ben bunun bir başkası uğruna bir lütuf
olarak görmek değil, kurum olmanın, vatandaş olmanın tabii bir gereği
olarak görüyorum. Kamu da bu konuda bana göre gerek bürokratik gerek
siyasi performansı ile son dönemde bunu böyle yapabilmek için müthiş
bir çaba gösteriyor. Bugün devlet, sorumlu sorumsuz irili ufaklı
firmanın finansman ihtiyacını karşılayabilmek için çok büyük
rakamlarla ve bankacılık sisteminin de seçiciliği, çekiciliğini
devreye sokarak doğru örnekleri aktarmak bakımından gözeterek bir
pozisyon aldı. Bunlar önemli. Bunlar nereden alınıyor? Mali disipline
sağlanmış imkanlardan alınıyor. Nedir bu? Kamunun feragatidir. Şimdi
banka olarak bundan olumlu etkilendiğinizde, siz de bunu aynı şekilde
etrafınıza yansıtacak resmi olabilenden daha kolay götürecek bir çaba
gösterirseniz bir tavırdır.'

'KAR ETMEMİZ İŞ, AŞ, İSTİHDAM DEMEK'

İş Bankası'nın 36 milyar liralık öz kaynağı bulunduğunu söyleyen
Bali, öz kaynakların güçlendirilmesi konusunda iyi bir yıl
geçirdiklerini belirtti. Kredi taleplerinde şubat ayının başlarına
kadar aman aman bir canlanma olmadığını ifade eden Bali açıklamasını
şöyle tamamladı:
'Ben bunu masamdaki dosya sirkülasyonundan anlarım. Şimdi, bir
süreden beri dosyalarda meşgulüm. Şu anda bizim kredi kapasitemizi
özellikle 2016 yılındaki kamunun da almış olduğu tedbirlerle,
izlediğimiz stratejilerle ve BBDK'nın da yaklaşımlarıyla öz
kaynaklarımızı güçlendirmede iyi bir yıl geçirdiğinizi söyleyebilirim.
Bizim her kar dediğimizde, akla şu gelmektedir. Öz kaynağı güçlenen ve
daha fazla kredi verebilme kapasitesi elde eden bir banka. Çünkü biz
bu karları bir yere götürmüyoruz. Biz bu karları buharlaştırıyor da
değiliz. Bizi bu sene mesela elde ettiğimiz karın, dörtte üçü bölümünü
öz kaynağımıza ekleyeceğiz. Bu ülkeye iş demek, aş demek, istihdam
demek. Bugün İş Bankası'nın 36 milyar lira öz kaynağı var. Bu öz
kaynak bir yere gitmedi burada, işte bu bankanın bilançosunda. Bu bir
yere gitmiş olsaydı biz zaten şu an veriyor olduğumuz kredileri
vermiyor olacaktık. Burada en önemli şey bankaların öz kaynak
karlılıkları suretiyle öz kaynaklarını güçlü tutmaları.'

'BÜYÜMEYİ TEŞVİK EDECEK İKLİMİN VARLIĞI ÖNEMLİ'

Enflasyon çift basamaklı rakamlara gelindiğini söyleyen Bali,
'Türkiye'nin geçmiş dönemde büyümesinin önündeki temel kasıt, cari
açığın sürdürülebilir olmaktan çıkmasaydı. Şimdi enflasyon açısından
baktığımızda ise, onun büyüme ile olan ilişkisi çok uzunca bir süre
boyunca izleyebildiğim kadarıyla aynı derecede engelleyici değil. Ben
daha çok Türkiye'nin büyümedeki tablosunu özellikle bankacılık sektörü
de dahil olmak üzere kaynak sağlaması açısından görüyorum. Kaynağın
yanı sıra da, büyümeyi teşvik edecek olan bir iklimin varlığı önemli'
diye konuştu.

DHA




'
18:059.525
Değişim :  0,00% |  0,00
Açılış :  0  
Önceki Kapanış :  9.525  
En Düşük
0
En Yüksek
0
imkb grafik
BIST En Aktif Hisseler18:05
DOAS 388,75 2.816.194.799 % 11,76  
QNBFL 153,50 7.700.306 % 0,00  
VRGYO 34,00 130.630.888 % 0,00  
KUVVA 44,00 1.583.464 % 0,00  
MARKA 101,00 27.437.318 % 0,00  
18:05 Alış Satış %  
Dolar 32,5946 32,6000 % 0,39  
Euro 34,7384 34,8023 % 0,20  
Sterlin 40,1437 40,3449 % -0,20  
Frank 35,5682 35,7465 % 0,32  
Riyal 8,6264 8,6697 % 0,04  
18:05 Alış Satış %  
Gümüş ONS 28,28 28,30 % 0,66  
Platin 939,04 940,44 % 0,66  
Paladyum 1.017,08 1.020,15 % 0,66  
Brent Pet. 88,33 88,33 % 0,66  
Altın Ons 2.379,38 2.379,88 % 0,66