Kırılgan Beşli geri dönüyor

19.08.2014 11:06

Valla, 24 saattir aralıksız gülmekten popo gerdirme ameliyatımın dikişleri patlayacak diye korktum, az daha bu makaleyi zamanında VATAN Finans’a gönderemeyecektim. Konu şu:  Alman istihbaratının Türkiye’yi de dinlemeye aldığı ortaya çıkınca, Ankara delleniyor:  “Yahu hani CIA’in sizi dinlediği ortaya çıkınca “dostların birbirini dinlemesi ayıptır” demiştiniz, bu ne iş?” Merkel hükümetinden  cevap gecikmiyor:  “Onu dostlarımız için söylemiştik, siz niye maydanoz oldunuz?”  Ehh, sen Frau’nun memleketine gider miting yapar “zorunlu asimilasyon” filan dersen, o da seni dinler tabii.

Daha az komik olan bir gelişme ise Bloomberg’in Kırılgan Beşli’nin geri döndüğünü müjdelemesi oldu. Fitch ve  Moody’sden gelen “ayağınızı denk alın, yoksa paçanızı aşağı olarız” açıklamaları üzerine bir de Kırılgan Beşli modası başlarsa yine Ocak’ta olduğu gibi %20 devaluasyon yeriz.  Doğal olarak, bu güzel vatanımızda hiç yankı bulmadı bu haberler, çünkü Sevgili Ekonomi Bakanımız  Nihat Zeybekçi’nin dediği gibi:

“Halkımızın kararı nettir, mevcut siyasi iktidardan ve uygulamalarından memnundur ve istikrardan yana oy kullanmaktadır. Halkımızın memnuniyeti ve istikrar arzusu o kadar belirgindir ki cumhurbaşkanlığı seçimini ikinci tura dahi bırakmamıştır." 

Tabii,  tabii, halkımızın memnuniyeti ayrıca CBNC-E’nin Ağustos tüketici eğilim endeksinin aydan aya %8 gerilemesi ve Mayıs ayında mevsimsellikten arındırılmış işsizliğin 0.3 puan artmasından da ölçülebilmektedir.



Bu kadim milletin hayattan fevkalade haz alması ve—biraz amiyane tabrile olacak ama—zevkten adeta gebermesinin bir nedeni de enflasyon beklentilerinin 12 ve 24 ay ileriye dönük olarak %7.35  ve %6.80’e fırlamasıdır.




Enflasyon canavarının yalnız bu sene değil 2 sene sonra da zaten gıda ve barınağa zar-zor yeten maaşlarını onlardan çalacağını bilen vatandaş sokaklarda göbek atmaktadır. Bu göbek atma hadisesi artık o kadar ayyuka çıkmıştır ki, resmi istatistiklere göre 9.5 milyon vatandaş her sene “ruh ve sinir bozukluğu” şikayeti ile hastanelere başvurmaktadır.   En son olarak, halkımız onlara bu refahı tattıran politik sistemden (iktidar ve muhalefet dahil olmak üzere) o denli hoşnuttur ki, cumhurbaşkanlığı seçimi gibi hayati önem taşıyan bir konuda, Mart’a kıyasla 7 milyon—yarısı AKP seçmeni olmak üzere—sandığa dahi gitmeye gerek görmemiş, “ne gerek var canım, nasıl olsa benim ne istediğimi benden daha iyi biliyorlar, kendi aralarında halletsinler”  demiştir.

Fevkalade başarılı çalışmalarının  inşallah yeni kabinede başbakan yardımcısı ve ekonomiden sorunlu devlet bakanı görevi tevdi edilerek  ödünlendirilmesini bu köşeden yüksek sesle talep ettiğimiz Sevgili Ekonomi Bakanımız, nesnel gerçekler bu denli ayan-beyan ortada iken Fitch ve Moody’s gibi kurumların niye aleyhte neşriyat yaptığını   da çok iyi çözümlemiştir:

"Moody's'in seçimlerden önceki son cuma günü yapacağı açıklamayı yapamayarak kaçırdığı negatif açıklama fırsatını bir hafta sonra yaparak kendisine birilerince verilen siparişi gecikmeli olarak yerine getirmiş oldu. Yapılan açıklamada, Türkiye ekonomisinin pozitif hiçbir performansından bahsetmeyip, evrensel demokrasi ve etik standartları da ters yüz ederek, kendisinden beklenen ekonomik değerlendirme yerine birilerinin istediği siyasi şablona uygun değerlendirmeler yapmıştır. Moody's'in yaptığı açıklamayı sonuna kadar inceledik, açıklamada yer alan her detaya baktık, ne yazık ki kredibilitesi olması beklenen bir derecelendirme kuruluşundan beklediğimiz bir satır dahi bulamadık."

Başta ABD, Türkiye’nin ekonomik başarısı ve zaman ve mekan mevhumlarını aşarak metafiziğe tecavüz eden siyasi vizyonunun Hristiyan Medeniyeti’nin sonu olduğu bilen “o malum güçler” Fitch ve Moody’si kullanarak her gün vites artıran bu spor aracın yoluna çelik bilye dökmektedir. Zaten Batı Afrika’daki Ebola salgını, Missouri’in Ferguson nahiyesinde zenci kardeşlerimizin hunharca katledilmesi ve IŞİD denen canavarın da sırf Türkiye’nin neo-Ottoman İmparatorluğunu kurmasından kaygılanarak sık sık altbezi değiştirmek zorunda kalan “keferenin”  icadı olduğuna şüphe yoktur. Beni şaşırtan, Putin’in Doğu Ukrayna’da ayrılıkçılara verdiği destek ve Çin’in Güney Çin Denizi’nde komşuları ile kıtasahanlığı anlaşmazlığının nasıl olup da bu evrensel analitik çerçeveye dahil edilmediğidir.

Ateşi, tekerleği, topu ve Taharetix’i icat ettiğimiz günden bu yana tüm dünyanın bize düşman kesildiğini herkes bilir. Bu da gariptir, çünkü Orta Asya’dan çıkan Türk kavimlerinin Güney’de Şile, Kuzey’de ise    Finlandiya‘ya kadar bugün bir çok  modern toplumun nüvelerini oluşturduğu antropolojik  bir “tartışılmazdır”. Öyleyse, bu akrabanın akrabaya yaptığı zulüm nasıl anlaşılmalıdır?

Bu Kırılgan Beşli tatavasının da temel amacının ekonomimizi sabote etmek olduğu bilinmesin diye zavallı Brezilya, Hindistan, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Endonezya’nın da  komploya alet edildiği hususunda derin kuşkular içindeyim. Herşey güllük gülistanlık iken, Kırılgan Beşli kolposunun Haziran ayı istatistiklerine göre altın-dışı cari açıkta daralmanın duraksadığı döneme denk gelmesi hiç de tesadüf değildir.



Dün CIA ve Mossad’la Montana’daki kabininde gizli görüşmeler yapan Yellen’e  22 Ağustos Jakson Deliği konuşmasından yatırımcıların kafasını karıştıracak mesajlar vermesi hipnoz ve tele-kinezi yoluyla empoze edilmiştir. Konuşmanın tam ortasında kulağına “caaaaaart..kaba kağıt” sözleri fısıldanan Yellen’in birden gözleri camlaşacak ve robotik bir sesle “Türkiye   küresel istikrara başlıca tehdidi teşkil ediyor” diyecektir.

 

Valla,  evet, kafayı yedim abi. Son haftalarda kullandığım başlıklara bakıyorum:  Enflasyon canavarı geliyor, mızrak çuvala sığmıyor, battık, intihara gidiyoruz..Artık sözün bittiği yerdeyim, babamın ölüm yıdönümü, Jaguarı’mın direksiyonunda..elimde bonzai uçuruma doğru gitmekteyim..Hi hih hi.

Atilla Yesilada

Twitter: @AtillaYesilada1

Yazarın diğer makaleleri için ziyaret edin: 

www.paraanaliz.com