Bu ralliye yeni yakıt lazım

21.04.2014 10:30

Piyasalarda bahar Mart ortasında başladı. AKP’in yerel seçimlerden zaferle çıkacağına dair girilen bahse bir de Yellen’in güvercinliği sayesinde doların zayıf kalması eklenince, BIST başta TL cinsinden finansal varlıklar uçtu gitti.  Ama, artık fiyatlamalar iyice şişti. Şimdi sorma zamanı: Tamam mı, devam mı?  Ateşe oksijen, ralliye de “hikaye” lazım. Yeni hikayelerle bir ay kadar daha idare edebiliriz. Fakat yaza girerken hem Türkiye, hem de dünyada riskli varlıklarda yeni bir satış dalgası başlamasına karşı uyanık olalım.

Mart ayında başlayan global hisse rallisinde BIST-100 en iyi performans gösteren borsalardan biri.  Ama,  endeks 75 bini kırmakta zorluk çekiyor, çünkü diğer Gelişmekte Olan Ülke (GOÜ veya GOP) borsalarına iskonto kapandı. BIST bu aşamada 10 2014 F/K’sı ile kendi geçmişine göre de ucuz değil ve bir çok yatırım bankasından banka hisselerinin daha fazla prim yapmayacağına dair uyarılar gelmeye başladı.

Piyasalar açısından  en kötümser gelişme Cuma yayınlanan TCMB Nisan Beklenti Anketi oldu. Bu denli faiz artırdık, son bir ayda TL Döviz Sepeti’ne karşı %5 değer kazandı, ama 12 ve 24 aylık enflasyon tahminlerinde nerdeyse hiç gerileme yok. Yani, katılımcılar TCMB’ye mesaj veriyor: Henüz faiz indirimi zamanı gelmedi. TCMB de 24 Nisan’da ne faizleri, ne de munzamları değiştirmeyecek. Tabii, TCMB veya bir başka kamu kuruluşunun siyasi baskıdan kurtulması kolay değil Güzel Vatanım’da. AKP israr ederse, TCMB faiz indirimine zorlanabilir. Bu konuda piyasaların görüşü çok net: “Faizi indirirsen, TL’de derhal satış başlar, sonra alevlenen enflasyonla sen uğraşırsın”. 

Yani biraz yol bitti gibi. Ama, dünya geneline bakıyorum, Doğu Ukrayna’da çatışma dışında öyle risk iştahını düşürecek gelişmeler de yok ufukta. Doğu Ukrayna da çoktan Rusya kontrolüne geçti bile, Batı buna mani olamayacağını biliyor, sadece “ilhakın” uslubuna uygun yapılmasında israrlı.
Piyasaları daha yukarı götürecek tetiklerin ilki siyaset olabilir. Dün VATAN’da bir haber/yorum vardı. Gül aradan çekildikten sonra Prof. Davutoğlu ve Ali Babacan başbakan adayları arasına girdi. Piyasalar Davutoğlu’nun başbakanlığına pek fazla prim vermez, ama Ali Babacan onların has adamı. Erdoğan’ın Köşk’e çıkıp, yerine Babacan’ı Kabine’nin başına tayin edeceği gazı yayılırsa, uçar gideriz.

İkinci tetik ise ekonomide dirilme sinyalleri olabilir. BIST halen GSYİH’nın bu sene %2.5, gelecek sene ise %3.5 büyüyeceği kurgusu üzerinden fiyatlanıyor. Ama, TCMB ve ekonomi yönetimi hala %4 büyümenin yakalanabilir olduğu görüşünde. Kim haklı?  Bu hafta açıklanacak Nisan kapasite  kullanım oranı ve reel sektör güven endeksinde A/A yükseliş gözlenirse, ekonomide büyüme tahminleri yukarı revize edilebilir.
 
Petrolu yakından takip ediyorum. Şu Odin’ın cezası Ukrayna krizi olmasa, Brent bugünlerde 100 dolara doğru inişe geçerdi bile. Petrol fiyatlarının artması için Rusya-Batı gerginliği dışında pek bir neden yok. Çin ve ABD talebi oldukça yavaş büyüyor ve ABD’de her geçen gün yükselen kaya gazı ve petrolü üretimi sayesinde dünya arz-talep dengeleri olumlu yönde değişti. Brent’in 100 dolara gerilemesi demek iyice geciken doğal gaz ve elektrik zamlarının oranının düşmesi ve cari açıkta 3.5-4 milyar dolar civarında “bonus” bir daralma  demek.

Bir de AMB’nın yapacağı 1 trilyon Euro’luk QE var. AMB 2012 başında buna benzer bir “LTRO” yapmış yani bankalara çok uzun vadeli, sabit faizden borç vermişti. Bu operasyon bize iki açıdan kıyak yapıyor. Birincisi, Euro-bölgesi büyümesi hızlanırsa, ihracatımız artar.  İkincisi, bankalar bu parayı ne yapacak?  Kendi ülkelerinde kredi talebi sınırlı, bittabi Türkiye gibi çevre ülkelere borç verecek. Bu senaryonun bir kısmı satın alındı, ama Yunan tahvilleri prim yaptıkça, BIST’e de alım gelir. Ya da  tam tersi gerçekleşir:  Euro/dolar inişe geçerse, BIST’de ralli biter çünkü AMB QE  beklentisi tamamen satın alınmış olur.

Sonuçta,  en olası senaryo TL cinsinden varlıkları yeni 2014  zirvelerine taşıyacak  dalganın  “dışardan” gelmesi. Birinci olasılık MSCI GOP Hisse Endeksi hala gelişmiş ülke hisselerine göre ucuz. Bir 10% daha prim yapması beni şaşırtmaz. MSCI GOP Endeksi prim yaptıkça, BIST de göreceli bazda ucuz kalıyor, o zaman bize de alım geliyor. GOP fonlarına son 3 haftada 10 milyar dolara yakın para girdi, bu akımlar bir kez başladı mı öyle kolay kolay durulmaz, arkası gelecek. BIST’te ise yabancı payı hala geçmiş rallilere göre düşük.

Piyasaların performansını bir de tarihi perspektiften kestirebiliriz. Bernanke’nin geçen Mayıs’ta “galiba artık QE’den çıkacağız” sözlerini mırıldanması ardından, GOP varlık sınıfı iki büyük dalga yaşadı. Bu dalgaların uzunluğu 5.5 ay, ralli fazı ise 2.5 ay kadar sürüyor. Bu hesapla daha rallinin ortasındayız. En az bir ay daha rahatız. Belki de BIST ve DİBS’in daha fazla prim yapması için kötü haber çıkmaması yetecek.  Bundan sonrası için  hedeflerim iyice mütevazi. TL’nin daha fazla değer kazanması halinde hemen dolara geçerim. DİBS’de ise sermaye kazancı fırsatları cazip değil. Belki carry trade-istikrarlı kur gazı ile bileşik getiriler 25-50 puan daha düşer, ama işte o kadar.  BIST-100’de ise %5 nerdeyse, kesin, belki %10 daha bir yukarı hareket mümkün.

Twitter: @AtillaYesilada1
Yazarın diğer makaleleri için ziyaret edin:  www.paraanaliz.com