13.08.2014 17:10
2014’e başlarken hepimizin üzerinde bir önceki yılın ikinci yarısında yaşanan siyasi ve sosyal gerilimlerin izleri vardı. Aslında yeni başlayacak olan yılında seçim yılı olması bu yeni başlangıcınçok kolay geçmeyeceğiniadeta bize anlatır gibiydi.Yine de ilerleyen dönemde seçim belirsizliğinin ortadan kalkmaya başlaması yılın ikinci çeyreğinde orta vadeli bir yükseliş trendinin oluşmasına neden oldu. Geçen seneyi hatırlar isek , yılın ilk yarısı yukarı ikinci yarısı ise aşağı yönlü bir trendle geçmişti. Bu sene ise daha karışık bir görüntü içindeyiz. Evet beş aylık gerçekten kuvvetli bir yükseliş yaşadık. Özellikle 60.000 dip çalışmasından sonra 67.000 bölgesinin yukarı yönlü kırılması borsada uzun vadeli al sinyalinin oluşmasına neden olmuştu ki , nitekim 85.000 ‘e kadar uzanan bir ralli izlemişdik. Borsanın bu yükselişini , gösterge faizin 11,70-8,00 , vede
döviz cephesinde doların 2,08-2,10 bandındaki sakin görüntüsü destekler nitelikte çalışmıştı. Dahası ekonomik verilerin beklentiler dahilinde gelmesi , ikinci çeyrek kar beklentileri hatta 6 ay öncesine göre daha sakin bir görüntü çizen siyaset cephesi , sözünü ettiğim fiyatlamalarda temel dayanakları oluşturmuştur. Tabi aynı dönemde , güneyimizde Irak , kuzeyimizde ise Ukrayna-Rusya gerginliği süreç içerisinde kısa vadeli düzeltmelerin oluşmasına neden olmuştur. 2014 ‘ün ilk yarısını bu şekilde bitirdikten sonra Ağustos ayında tuhaf birşeyler olmaya başladı. Özellikle gelişmiş piyasalar tüm zamanların en yüksek seviyelerini test ettikten sonra bırakın düzeltmeyi uzun vadeli yükseliş trendlerini aşağı kırmaya başladılar. Aslında son yıllarda dış piyasalardan sıkça pozitif ayrıştığımız olmuştur. Bakınız mesela , 2012 yazında Avrupa sokakları ateşler içinde yanar iken biz kendi yolumuzda gitmeye devam etmiştik. Tabi tam bu noktada içinde bulunduğumuz koşullar büyük önem taşımaktaydı. Çünkü o dönemde kredi derecelendirme kuruluşları tarafından çalışkan bir öğrenci misali hergün övgüler aldığımız bir dönemdi. Şimdi ise aynı kuruluşların gün aşırı uyarılarıyla karşı karşıyayız. Malum üzere geçtiğimiz seneden beri yatırım yapılabilir bir ülke notuna sahibiz. Yalnız bunun çok ince iplerle bağlı olması piyasalardaki gerginliği arttırmakta. İşte Ağustos ayında tablonun değişmesinde ki ana nedenlerden biride tam olarak bu diyebiliriz. Her ne kadar uyarıları ekonomik nedenlerden alıyor gibi görünsekte özellikle Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra gelen ardı sıra açıklamalar işin boyutunun bir ölçüde siyasi riskleride içerdiğini bize anlatmaktadır.
İşte tüm bunlar olup biterken
Borsa cephesinde uzun zamandır görülmeyen bir satış bandı oluştu. Aslında % 40 yükselmiş bir borsanın %15’lik aşağı yönlü fiyatlamasınet bir düzeltme hareketi olarak değerlendirilebilir. Uzun vadeli sağlıklı yükseliş trendleri oluşur iken bu tarz düzeltmelerin çok doğal olduğunu her fırsatta tekrarlamaktayız zaten. Yalnız burada basit ama önemli bir konunun altını çizmek isterim. Düzeltmeler doğaldır ama düzeltmelerin bir trende dönüşme olasılığıda her zaman vardır. Burada bardağın hangi tarafından baktığınız önemli. Sorabilirsiniz ‘’ Ergün Bey , bu farkı anlamamız mümkün mü? ‘’ Tabi ki mümkün olabilir. Bu şahsi bir tespit değil. Piyasanın kısa-orta ve uzun vadeli sinyalleri vardır. Bunlar tamamen sayısal çalışmalardır. Bu sinyalleri hepimizin anlayacağı en basit şekliyle ortalamalar bize anlatmaktadır. Zaten geçen yazımda da bu konuyu epeyce size anlatmaya çalışmıştım.
İşte şu an gelinen noktada ise ortalamalar ve major diyebileceğimiz indikatörler bize teknik açıdan kısa vadeli sat sinyali oluşumunu göstermektedir. Bakınız , bu görüntüyü yıllardır verdiğim grafiğimde de çok net bir şekilde görebilirsiniz. Adeta bir sarı ikaz olarak belirteceğim bu göstergeyi önemsemekte fayda olduğunu düşünmekteyim ki zira yıllar itibariyle incelediğimizde bunun çalışan bir yapı olduğunuda görmekteyiz. Özü sözü fazla uzatmadan bu yazımı bir dikkat yazısı olarak arşivlerim arasına koymak isterim. Aman aman diyeyim , teknik analizsiz kalmayın. Unutmayın ki ; sayılar size sadece ama sadece gerçeği gösterir.
Son cümle olarak ; 20 Eylül 2014 tarihinde Aracı kuruluşlar birliğinde ,
Borsa İstanbul ve Ata Finans Grubu iş birliğiyle bir VİOP eğitimi düzenleyeceğim. Bu eğitimin farkı , yıllardır özlemle beklediğimiz Hisse (Pay) Vadeli Kontratları hakkında yapılacak ilk büyük eğitim semineri olması. Planlamamız ise İstanbul’dan sonra bunu Anadolu ‘nun birçok ilinde adeta bir eğitim seferberliği haline dönüştürmek. Şunu içtenlikle söyleyebilirim ki , Hisse Vadeli Kontratları borsanın geleceğidir. Bu enstrümanları bilmenin öğrenmenin ne büyük faydalar sağlayacağınıyıllar sonra beni anarakdüşüneceksiniz desem yanlış olmaz sanırım. Bundan dolayı gelin , eğitimimize katılın efendim! Konuyla ilgili ilerleyen günlerde daha ayrıntılı bir yazımı yine buradan paylaşacağım.
Borsa şansının yanınızda olduğu sağlık dolu günler dilerim.
Ergün TEKGÜL/ Ata Yatırım VİOP Müdür Y.
etekgul@atayatirim.com.trtwttr:@erguntekgul