Anadolu Ajansı Finans Masası'na konuk olan Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, savunma ve havacılık sanayisinin ihracat performansını değerlendirdi.
Sektörün ihracatının ekim ayı itibarıyla 1,5 milyar
dolar civarında olduğuna işaret eden Demir, "Bu, geçen yıla göre yüzde 14 artış anlamına geliyor. Bu yıl 2 milyar doları geçmeyi ve en azından bir yıl önceden daha iyi bir performans göstermeyi bekliyoruz. Eğer platform ihracatına girersek, MİLGEM, Atak ve İHA'larda rakamlar çok daha büyük. MİLGEM ihracatı tek başına 1 milyar euroyu, Atak ise 1,5 milyar doları aşacak bir ihracat. Bunların katkısı yıllara yayılacak." dedi.
Demir, ihracatta net rakamı artırmayı hedeflediklerini, bunun da alt ürünlerin yerlileştirilmesinden geçtiğini vurguladı.
Türk şirketlerinin yurt dışında birbirlerine rakip olmaları gibi bir denklem ortaya çıkabildiğini aktaran Demir, "Bu anlamda kısıtlayıcı değil ama düzenleyici, yol gösterici olma anlamında bazı adımlar atacağız. Bunu resmileştirilmeyen bir formatta yapıyoruz. Belirli bir ülkede bir faaliyet varsa onunla ilgili firmalarımızı yönlendirmek, bir alan kesişmesi varsa onlarla masaya oturup öldürücü, zarar veren rekabeti önlemek adına özelde girişimlerimiz var. Bunu daha yapısal hale getirmek önemli." diye konuştu.
İHRACATTA TAKAS VE YEREL PARA SEÇENEKLERİ
Ödemelerde yerel para birimlerinin, çeşitli takas yöntemlerinin kullanılmasının ihracatta önlerini açacak unsurlar olacağını dile getiren Demir, "İlgi alanımıza giren, potansiyel pazar olan coğrafyalarda hem takas yöntemi hem de yerel para kullanmanın çok cazip geleceğini düşünüyoruz. Bunu yönetmekle ilgili gönüllüyüz. Bununla ihracatta önemli adımlar atılması mümkün. Ben çok iyimserim. Bugün konuştuğumuz rakamların çok kısa sürede çok daha ileri noktalara varacağını bekliyorum." ifadelerini kullandı.
Demir, Türk savunma sanayisi tarafından teslim edilen ürünlere ilişkin yurt dışındaki müşterilerden lojistik destek ve idame anlamında büyük memnuniyetler duyduğunu kaydetti.
Ürünlerin güvenlik güçleri tarafından kullanılmasının, ihracata önemli bir katkı yarattığına işaret eden Demir, ürünün kabiliyetinin anlatılmasının çok fazla etki yapmadığını, sahada ya da tatbikatlarda ortaya konulan performansın en etkili pazarlama metodu olduğunu söyledi.
Demir, savunma ve havacılık sanayisindeki şirketlerin yetkinliğini artırmak ve dünya liginde yer almalarını sağlamak için destek ve eğitim vereceklerini, kalifiye eleman sağlayacaklarını ifade etti. Bu anlamda bir programı hayata geçirdiklerini dile getiren Demir, böylece şirketlerin belirli bir kaliteyi tutturması ve bunu sürekli hale getirmesini amaçladıklarını belirtti.
"HAYALLERİMİZ BÜYÜK AMA HAYALPEREST OLMAMALIYIZ"
Savunma sanayisine yönelik ilginin kendilerini teşvik ettiğini bildiren Demir, şöyle konuştu:
"Özellikle abartıdan kaçmak istiyoruz. Ürünü ortaya çıkartıyor olmak gurur vesilesi olsa da alttaki bağımsızlığı sağlayamamak
bizim için bir rahatsızlık konusu. Bu çok yoğun çalıştığımız bir konu. Ürünlerimizin olgunlaştırılmaya çalışılması gerekiyor. Bizi baskı altında koyan, biraz rahatsız eden konu abartı olması. Mümkün olduğunca mütevazi gitmek istiyoruz. Söylediğimiz şeylerin hepsinin altı dolu. Potansiyel, ümit vadeden birçok başka konumuz var, altını tam doldurmadan söylemek istemiyoruz. Kamuoyu biraz meraklı. İnsan kaynağımıza güveniyoruz. Bunun yetkinleştirilmesi, bir an önce tecrübe kazanması için programlar hayata geçiriyoruz. Hayallerimiz büyük ama hayalperest de olmamalıyız. Gereken tedbirleri alarak o yola yürümek istiyoruz. Ülke insanımıza güvenelim. Başkası herhangi bir şey yapmışsa, bir F35, F22 varsa biz bundan da iyisini yapar mıyız, yaparız. Biraz zamana ihtiyacımız var. Çok da hızlı yapar mıyız, yaparız. Şu anda yaptığımız bazı ürünlerle ilgili koyduğumuz süreler, yıllardır bu işlerle uğraşan bazı şirketleri hayrete düşürüyor. İşte helikopter örneğinde olduğu gibi gününde ve saatinde uçurduk. O testi gören bazı çok tecrübeli helikopter şirketleri şaşırdılar. İnşallah daha iyi olacak."
